Eskişehir Sanayi Odası’nın mevcut ekonomik koşullar altında işletmelerin ihracata ilişkin beklenti ve öngörülerini belirlemek amacıyla hazırladığı ‘İhracat Etki Araştırması’ sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Toplam 244 işletmenin katıldığı araştırmada döviz kuru, faiz oranları ve enflasyon gibi faktörlerin ihracat performansına etkisi işletmeler açısından değerlendirildi.
Anket sonuçlarını değerlendiren Eskisehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Eskişehir ve ülke olarak ihracatta önemli hamleler yaptığımız bir süreçten geçiyoruz. Nitekim 2019’da Eskişehir’in toplam ihracatının 4,3 milyar dolara ulaştığını gördük. 2023. Pandemi ve hemen ardından ülkemizde yaşanan deprem felaketi.” Sonrasında tedarik zincirinde ve hammaddede yaşanan sorunlar hafifledikçe ihracatta yeni bir ivme bekliyoruz. İhracata bağlı olarak ihracat ve yatırım, yeşil dönüşüm gibi alanlarda finansmana erişimin daha kolay ve hızlı olmasını talep ediyoruz” dedi.
“Döviz kurları ihracatı doğrudan etkiliyor”
Anketin döviz kuru, faiz ve enflasyon gibi ekonomik parametrelerin dış ticaret dinamiklerini ne ölçüde etkilediğini tespit etmek amacıyla yapıldığını belirten Kesikbaş, “Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ihracat fiyatlarını etkiliyor. Döviz kurundaki artış bir yandan üretim maliyetlerini artırırken bir yandan da üretim maliyetlerini artırıyor. Aynı zamanda ihracatçı firmalar için ihracat fiyatlarının uluslararası pazarlarda rekabetçi olmasını da sağlıyor.” Bu karmaşık çelişkili durumun aynı zamanda ihracatı artırıcı bir etkisi de var. Ancak ankette işletmelerin dış pazarlarda daralma hissettiğini ve başta döviz kuru olmak üzere ekonomik göstergelerin makul bir seviyeden sonra istikrara kavuşmasını beklediklerini görüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi “En büyük talebimiz sürdürülebilir ve öngörülebilir bir ekonomik ortamın tesis edilmesidir. Orta Vadeli Plan’daki çalışmaların hayata geçmesini umuyoruz” dedi.
“Enflasyonla mücadelenin acısını hissediyoruz”
Devletin açıkladığı Orta Vadeli Plan’ı (OVP) önemsediklerinin altını çizen Kesikbaş, şöyle konuştu:
“İçinde bulunduğumuz 2024 yılının özellikle sanayiciler açısından çok kolay olmayacağını tahmin ediyoruz. Orta Vadeli Programdaki yapısal politikaların ne ölçüde uygulanabileceğinin önem kazanacağı bir yıl olacak. Nasıl olacağını test edeceğiz. Önümüzdeki seçim sürecinde bu plan sadık olabilir.Yaptığımız ankette faiz-enflasyon oranlarının ihracata olası etkileri üzerinde duruldu.Sorulara verilen cevaplar Orta Vadede 2024 yılı için öngörülen oranlarla paralel ortaya çıktı. Plan: Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 50 civarında, faiz beklentisi yüzde 30-40 bandında, dolar kuru beklentisi ise yüzde 40-40, “45 TL aralığındaydı.”
“Finansman ihtiyacının arttığı bir yıl olacak”
Ankete verilen cevapların aynı zamanda işletmeler açısından 2024 yılının nasıl geçeceğine dair işaretler verdiğini belirten Kesikbaş, “Dış finansman ihtiyacının arttığı bir dönemde uygulanan sıkı para politikası Türkiye’yi olumsuz etkileyebilir. Enflasyonla mücadele edilir, para muslukları elbette sıkılır. İşletmelerimizin finansmana erişiminde ciddi sorunlar var.” “Yaşayabilir olmasını bekliyoruz. Sunulacak sınırlı finansmanın büyük oranda yeşil ve dijital dönüşüm odaklı projelere aktarılacağını biliyoruz. İşletmelerimizin mutlaka bu alanlara odaklanması ve yatırımlarını buna göre planlaması gerekiyor.” söz konusu. – ESKİŞEHİR
